24 Ekim 2010 Pazar

Zavallılar #3

Öncelikle G.Saray teknik direktörü Hagi ve yardımcısı Tugay'ın hakkını teslim etmeden bu maçı konuşmaya başlamamak gerekir. Öte yandan futbolculara bir şey demiyor ve onlar için olumlu herhangi bir sıfat kullanmıyorum. Onların ne kadar şahsiyet yoksunu; zeki, çevik ama etikten nasibini almamış; kendi hocasını komplo kurup gönderen iğrenç sporcu müsveddeleri olduğu, maçtaki mücadele ve gayretleri ile ortaya çıktı. Ama Hagi ve Tugay'ın, Pino'nun uç forvet olduğu 4-6-0 ile rakibin zaaflarını avantaja çeviren planı gayet iyi işledi. Bakarsanız net bir organizasyonla girilmiş gol pozisyonu yok. Pino'nun alıp dönüp vurduğu şutlar, yan toptan gelen bir pozisyonda ikinci topa Neill'ın vurduğu şut vs. var. Ama neticede istedikleri öncelikle 1 puandı ve onu alıp gittiler. Fener'i de etkisiz kıldılar. Başarılı bir oyundu.

Taraftara gelirsek; aşağıda yazdığım postta belirttiğim gibi kulübün başına musallat olmuş tehlikeli tarikatın farkında olmayan, kısa vadede elde edilecek başarıların daha karanlık dönemlerin müsebbibi olacağının ayırdına varamamış, 2000 ruhu ile sadece ve sadece "başarının" esiri olmuş, kendi camiasına zarar veren ve Florya'da meşale yakıp Fener beraberliğine sevinen bir zavallılar ordusu görüyoruz. Aklıselim olanları dinliyor ve okuyoruz yorumlarında, başlarına ne geldiğinin ve geleceğinin farkındalar ve mutlu değiller. Onlar ancak Fener'i yenseler anlık bir mutluluk yaşardı bu gece, onun dışında "Adnan biraderler" defolup gitmediği sürece bu karabasanın hiç bitmeyeceğini görüyorlar. Onlar içinde efendi olanlara kısa zamanda refah diliyorum. Liderin 10 puan gerisinde kalan, 3 yıldır ilk 2'ye giremeyen, Avrupa kupalarında 8 yıldır kayıp durumda bulunan ve artık Fener kompleksi dışında başka bir mevzuda mutlu olamayan bir G.Saray'ın (Fener dâhil) hiç kimseye bir faydası olmaz çünkü.